Atölye Stajı '15

Atölye Stajı - UMÖB 2015 - Tasarım Köyü İzmir - Parametrik Pavilyon

       Birinci sınıf atölye stajımı Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşması 'nın (UMÖB)İzmir'de düzenlediği Tasarım Köyü etkinliğinde yaptım.UMÖB koordinatörleri, yarım yılda bir Türkiye'nin her yerinden tasarım ile ilgilenen üniversite öğrencileri ile birlikte bir sene öncesinden belirlenen yerlerde ulusal mimarlık öğrencileri buluşmasını gerçekleştiriyorlar. 14 farklı atölyeye ev sahipliği yapan etkinlik bu sene Seferihisar'ın Düzce Köyü'nde gerçekleşti. 
       
       Tasarım köyüne katılma süreci şu şekilde işliyor : Umöb ekibinin başvurular sırasında katılımcı adayları hakkında bilgi alabilmek için sorduğu soruları yanıtlayarak ve tasarım köyünden yola çıkarak yapılacak bir ürün ortaya koyarak bu etkinliğe katılma hakkı kazanılıyor. Böylece tasarımın herhangi bir dalıyla ilgilenen, yetenekli ve ilgili herkes bu ortamda birbiriyle paylaşım yapabiliyor. Ekip her türlü branştan ürüne açık. ( video, resim, kolaj, deneme , ses kaydı vs.) Ben de ürünümü yapıp etkinliğe başvurdum ve ekibe seçildim. Böylece son yıllarda yaşadığım en verimli zamanları geçirdim. 

       Seçildiğim atölye parametrik pavilyondu. Bu atölyenin amacı bilgisayar ortamında parametrik olarak tasarlanacak bir pavilyonun bulunduğu ortama fiziksel açıdan uyumlu ve tamamen ücretsiz bir şekilde gerçek hayata geçirilmesiydi. Bu hedefler doğrultusunda malzeme olarak kargıyı seçtik. Tasarım sürecinde ise rhino ve grasshopper kullandık. 

Başvuru için tasarladığım ürün

“DOĞA , İNSAN VE TASARIM ” KOLAJI ÜZERİNE

        İnsanlığın içinde bulunduğu tüm bağlamlar ile kaçınılmaz etkileşimi yıllar boyunca çok çeşitli olaylara vesile olmuştur . Bu türün ürettiği her şey; deneyim, gözlem ve iç güdüler sayesinde ortaya çıkmıştır ki bu da çevrenin , fizik kurallarının , kısacası saf doğanın insan ve insan yapımı her şey üzerindeki azımsanamaz etkisini gözler önüne serer . Bahsi geçen etkileşim sürecinde insan aracı rolünü üstlenir . Doğadan alınan ilham , insanın kişisel süzgecinden geçer ve izlerini onun tasarımında gösterir . Aynı şekilde insanın ürünü yani her türlü tasarımı geniş çaplarda doğayı etkiler . Bu da insanın sürekli bir döngü içindeki en önemli rolüdür. Yani tasarımcı iyi gözlem , güçlü iç güdüler ve yaratıcılık ile hem tasarım hem de doğa konularında dünyaya son derece büyük katkılarda bulunabilir . Birbirinden güç alarak ilerleyen bu iki kavramın ortak noktası bir noktada insana bağımlılığıdır . Bu yüzden tasarım doğayı tanımak ve incelemek ile başlamalıdır . Bu durum da her ne kadar görünürde olmasa da pratikte kusursuz döngülerin ve hesapların ustası doğa ile iletişimimizin ne kadar önemli olduğunu gösterir.    

                                                                         Kolaj ve yazı   -İlayda Keskinaslan

    Atölye Stajı 1. Gün 27.07.15

     Sabah saatlerinde 2015 Umöb'ün yapıldığı Düzce Köyü'ne ulaştık ve köy okulunun bahçesindeki konaklama alanımıza çadırlarımızı kurduk . Gün boyunca katılımcılar etkinlik alanının düzenlenmesine yardım ettiler ve kayıt işlemlerini tamamladılar. Her atölye 10-12 katılımcıdan ve 1-2 yürütücüden oluşuyordu. Akşam olacak resmi tanışma toplantısına kadar herkes kendi ekibiyle birlikte oldu.

Akşam olduğunda sunumların, söyleşilerin ve toplantıların yapıldığı umöb tv'de buluşuldu ve atölye yürütücüleri kendilerini tanıttı. Benim atölye yürütücülerim Phoenix Tasarım Mutfağı'ndan Bilge Göktoğan ve Ali Aslankan .

Atölye Stajı 2.gün 28.07.15

     Parametrik pavilyon ekibi olarak pavilyonun yapılacağı sahayı tanımak üzerine Düzce'nin eski ilkokulunun olduğu tepeye çıkıp incelemeler yaptık. Toprak sertliği, arazi eğimi gibi önemli bilgileri topladıktan pavilyonun ana malzemesi olan kargıları inceledik. Herhangi bir sanayi ürünü değil de tamamen doğal olan kargıları kullanmamızdaki amaç üreteceğimiz ürünün olabildiğince az maliyetli ve doğayla uyumlu olmasıydı. Bu durumda maliyetin düşüklüğü bir artı iken malzemenin son derece hassas doğası bize bir eksi olarak döndü. Her durumda olduğu gibi elimizdeki malzemenin davranışını bozmadan olabildiğince uç sınırlarda bir ürün çıkartabilmemiz için malzeme analizi yapmamız gerekti . Herkes toplanan kargıların davranışını test etti ve yapılacak tasarım için bayın fırtınası yapmak üzere kamp alanına dönüldü. Akşam Odtü endüstriyel tasarım ve felsefe mezunu Osman Şişman ile Türkiye'de tasarımın diyalektiği üzerine bir söyleşi yapıldı.

saha analizi

Atölye Stajı 3.Gün 29.07.15

     Ekipçe 'parametrik' kelimesi ve bu sıfata sahip tasarımların sahip olması gereken özellikler konuşuldu. Daha sonra kargılarla yapılacak parametrik bir pavilyonun üretim sürecinde nasıl bir yol izleneceği tartışıldı. Anahtar kelimelerden oluşan ve tasarım süresince her zaman yanımızda duracak bir liste hazırlandı . 

   'parametrik' kelimesi üzerine tartışma

İlk kez pavilyonun temel ögesi olmasını istediğimiz ark şeklindeki kargı demetini oluşturduk. Bu ilk demet bize birleştirme şekilleri konusunda bilgi verdi. Daha sonra demet orta yerinden kırılana kadar iki ucu birbirine yaklaştırdık ve böylece bu uzunluktaki bir demetin bu birleştirme stiliyle geçebileceği minimum aralığı görmüş olduk. Aynı şekilde yapabileceğimiz en büyük ve en küçük demetleri yaparak bir kargı demetinin maksimum/minimum geçiş alanını , kendini taşıyabildiği maksimum ağırlığı ve maksimum/minimum yüksekliği deneyimledik. Bunları not alarak ileriki süreçte tasarımda uymamız gereken zorunlu limitleri belirlemiş olduk. Akşam Deü mimarlık bölümü mezunu yrd. doç. dr. Ferhat Hacıalibeyoğlu ile söyleşi yaptık.

ilk kargı demeti

Atölye Stajı 4.Gün 30.07.15

      Bir önceki gün kargının davranışı üzerine yaptığımız analizlerden yararlanarak herkes birkaç saat boyunca eskiz yöntemi ile tasarım alternatifleri üretti. Eskiz süremiz bittiğinde herkes kendi fikrinin neden daha üretilebilir ve mantıklı olduğunu anlatan kısa sunumlar yaptı. Bu sürecin sonunda 12 tasarım arasından seçilen benzer fikre sahip 4 adet ikili grubun birlikte çalışarak yeni ve bir üst seviye fikirler bulması için süre verildi.

analizler

      Daha sonra bu 4 küçük grubun kararlaştırdığı fikirler rhino ve grasshopper kullanılarak dijital ortama aktarıldı ve asıl tasarıma karar vermek için üç boyutlu analizlerin yapılması kolaylaştı .

         

      Tasarım alternatiflerinin sunumları ardından bu tasarımlardan birini seçmek yerine hepsinin iyi özelliklerinin birleştiği yeni bir model yapılması kararlaştırıldı. Bu model üretilirken atölyenin tüm katılımcıları grasshopper ve rhinoda birbirinden yeni şeyler öğrenerek tasarım programları konusunda bilgilerini genişlettiler. Günün sonunda fotoğraf sanatçısı Dilan Bozyel ve mimar/blogger Elif Tanverdi ile söyleşi vardı. 

Atölye stajı 5.Gün 31.07.15 - 6.Gün 01.08.15

     

      

      Tasarım alternatiflerinin çeşitli özelliklerini bir arada barındıran son modelin bu tasarımda karar kılmamıza neden olan artılarından bazılar şunlar ;
-16 adet ark aslında sadece karşıya geçiş hareketi yaparak sonuçta komplike bir bütün oluşturuyor,
-Pavilyonun ayaklarından biri daha yüksek kotta bulunduğu için kargı demetinin normalde çıkabileceği yükseklik kotun da yardımıyla artıyor,
-Arkların yerde sabitlendikleri noktalar tanımlı geometrilerin parçaları olduğu için kazılacak noktaların hatasızca işaretlenmesi kolaylaşıyor,
-Üst kotta tek yay halinde yere sıralanan noktalar alt kotta iki farklı parça halinde yer alıyor. Bu da pavilyonun orta kısmındaki kubbe mekanı dışında bir de kargı koridoru deneyimi oluşturuyor.

     Kararlaştırılan model dijital ortamda üretildikten sonra sahaya gidildi ve kargı demetlerinin gireceği çukurlar koordinat sistemi yöntemi ile bulunup kazılmaya başlandı. Sonrasında en alçak olan arktan başlanarak kargı demetleri üretilip yerlerine takıldı. Tamamı 16 adet kargı demetinden oluşan pavilyon tasarımının 8 demeti hesaplanıp üretildi ve yerlerine takıldı. Sonrasında İzmir Mimarlar Odası'nda prof. dr. Uğur Tanyeli'nin geçmiş,bugün ve gelecekteki mimarlık üzerine söyleşisi gerçekleşti.

Atölye stajı 7.Gün 02.08.15

        Pavilyonun yarısı bittikten sonra 6. günün akşamında çıkan fırtına ile üretilen tüm demetler zarar gördü ve yaptığımız her şey yerle bir oldu. (40+ derece sıcaktan bizi koruyan tek şey olan ufak çadırımız bile !) Böylece prorje teslimine 1 gün kala her şeye baştan başlamak zorunda kaldık. Geçmiş günlerde edindiğimiz deneyimler ve motivasyon ile şu ana kadarkinden kat ve kat hızlı çalıştık.

     

      Günün sonunda 3 günde yarısını bitirebildiğimiz pavilyonun, baştan başlayarak tamamını bitirdik. 

Atölye Stajı 8.Gün 03.08.15

    Pavilyonun üretiminin ardından sıra sunuma geldi. Tasarım Köyü'nün tüm katılımcıları olarak atölye süresince yaptığımız ürünleri pafta, sunum ve video yoluyla tanıtmak için çalışmaya başladık. Bazı ürünler sunum alanına taşınabilir durumdayken bizim ürettiğimiz pavilyon yerine ait bir tasarımdı. Bu yüzden biz de sunumda ürünümüzü en iyi anlatacak görsellere yer verdik ve bir powerpoint sunumu ile süreç boyunca izlediğimiz yolları diğer katılımcılara anlattık.

Stk stajı 9.gün 28.08.15   

    Atölye stajımın 8 gün sürmesi sebebiyle geriye kalan 2 günü bir sivil toplum kuruluşu ile birlikte çalışarak geçirmeyi tercih ettim. Bu çalışma için yaşadığım şehir olan İzmir'de sıkça mitinglere katılan , toplantılar , paneller ve söyleşiler düzenleyen Atatürkçü Düşünce Derneğini seçtim. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin en temel amacı Atatürk'ün ilke ve inkılaplarını olabildiğince çok insana aktarmak ve bunları yaşatmaktır. Bu amaç aynı zamanda tüzüğe derneğin kuruluş nedeni olarak eklenmiştir. Buraya staj için başvurduğumda Bülent Tunalıoğlu ile derneğin varoluş nedeni ve amaçları hakkında sohbet ettik. Dernekteki sistemin işleyişi hakkında kısa bir bilgilendirme konuşması yaptıktan sonra benim görevlerimin neler olacağı konusuna geldik. Bir gönüllü olarak; 

-şubelerin örgütlenmede yaşadığı sorunları tespit edip çözümler bulmak , 

-üye sayısının artırılmasına yönelik örgütlenme için yardımcı olmak,

-üye kaydı ve etkinliklerle ilgili dökümanların girdilerini yapmak görevlerini üstlenebileceğimi öğrendim.

Stk stajı 10.gün 29.08.15-07.09 

     Derneğe üye ve destekçi toplamak için belirli organizasyonlar düzenleniyordu fakat benim stajım süresince bu etkinliklerden düzenlenmedi. Bu yüzden ofiste kalıp ekibe veri girişlerinde yardımcı olurken, bu kuruluşun ilkelerini ve amacını kavradığım bir staj geçirdim.