19 Mart 2017 Pazar
4 Aralık 2016 Pazar
Teknoloji Stajı '16
Teknoloji stajımda bu sene mimarlığın ve tasarımın ayrılmaz bir parçası olan video ve film yapmayı öğrenmek istedim. Geçen sene görselleştirme programlarını yoğun bir şekilde kısa sürede öğrenmeye çalıştığımız için onlara yeterince zaman ayıramamıştım. Tekrar üzerinde durmayı istediğim Adobe Illustrator'da linework çalışmaları yaptım. Birinci sınıfta öğrenmeye başladığımız ama mantığını tam olarak kavramadan ezbere çalıştığımız Grasshopper'da ise yeni geometriler üretmeye çalıştım.
Bir çokgenin bir daire etrafında her adımda birkaç derece rotate edilerek sweeplenmesiyle oluşan geometri. Aslında özel bir ismi yok fakat dosyaya 'simit' adını verdiğim için bu şekilde adlandırmaya devam edeceğim.
Grasshopperın en iyi yanı üç boyutlu geometrilerdeki parametrik değişikliklerde cisimleri tekrar üretmek zorunda kalmamak. Yani simitin ana elemanı olan çokgen bir üçgen de olabilir bir onsekizgen de. Ya da dönme açıları değiştirilerek dalga efektini veren aksın hareketi değiştirilebilir.
Gezi stajı için Roma temalı bir kapak tasarımı yapmayı planlıyordum fakat çizdiğim binalardan bir desen oluşturma işini yarıda bıraktığım için Photoshopta fotoğraflardan ürettiğim kolaj kapakta yerini aldı.
Renkli bir görseli monochrome hale getirme denemeleri .
Sadece mimarlık ve çevresindeki şeylerle sınırlı kalmayıp Game of Thrones dizisindeki Baratheon hanesinin simgesini içeren bir ikon denemesi de yaptım.
Adobe Premiere Pro Training
Premiere daha önce basit videolar yapmak için kurcalayarak öğrendiğim bir program olsa da benim asıl olarak yapmak istediğim çift kanallı video enstalasyonunu üretebilmek için daha fazla teknik bilgiye ihtiyacım vardı.
Beginning seviyesinde olduğum için eğitimin ilk kısmı programın arayüzünü tanımaktan oluşuyordu.
Videoları programa import ettikten sonra edit kısmı başladı.
Yatay kronolojik aksta ilerleyen timeline'a sürüklenerek bırakılan videolar arka arkaya koyulduktan sonra istenilen uzunluklarda kesilerek editlenebiliyor ve buradan 'düz kurgu' tekniği ile üretilmiş bir video çıkarılabiliyor.
Timeline'da iki video dosyasını V1 ve V2 olacak şekilde iki sekansta aynı anda yürütmek videoların aynı anda gösterilmesine yarıyor. Fakat ikisinin de ekran boyutu aynı olduğu takdirde sadece üstteki video görülebilir. Bu iki videonun aynı anda görülmesinin tek koşulu görüntü boyutlarını değiştirmek. Bunun için Effect Controls penceresindeki scale tool kullanılıyor.
İki görüntü de %50 scale edildiğinde ekranın 'aspect ratio'su değişiyor ve iki görüntü de bir ekrana sığabilecek boyutlara geliyor.
Bu yöntem rönesans resminde başlamış 'diptych' yani çift kanallı görüntü yaratmak için kullanılıyor.
Sonuç ürün olarak elde ettiğim video yapmak istediğim şeyin hayata geçirilmiş hali olduğu için premiere'de biraz daha bilgi sahibi olduğum için mutluyum. Videonun linki burada.
Lynda.com Premiere Pro eğitimi sertifikası
Grasshopper
En sık kullandığım tasarım programı Rhino'nun en keyifli plug-inlerinden biri olan grasshopperı biraz daha iyi anlamak için birkaç egzersiz yaptım. Sıfırdan geometriler üretmek yerine internetten bulduğum belli başlı geometrik fenomenleri tekrar üretme yolundan ilerledim.
Bu geometrilerin oluşumunu rhino terimleri olmadan açıklamak mümkün olmadığı için yarı türkçe yarı ingilizce bir anlatım kullanacağım ( bunun için şimdiden üzgünüm.)
Simit
Bir çokgenin bir daire etrafında her adımda birkaç derece rotate edilerek sweeplenmesiyle oluşan geometri. Aslında özel bir ismi yok fakat dosyaya 'simit' adını verdiğim için bu şekilde adlandırmaya devam edeceğim.
Grasshopperın en iyi yanı üç boyutlu geometrilerdeki parametrik değişikliklerde cisimleri tekrar üretmek zorunda kalmamak. Yani simitin ana elemanı olan çokgen bir üçgen de olabilir bir onsekizgen de. Ya da dönme açıları değiştirilerek dalga efektini veren aksın hareketi değiştirilebilir.
Kod sistemi baz olarak dairenin merkezini oluşturan nokta, daire , tekrar eden çokgen , rotate tool'u , şekle boyut kazandıran extrude tool'u ve cap tool'undan oluşuyor.Geri kalan her öge bu parametrelerin sayılarını değiştiren slider'lar.
Sonuç ürünler
Mobius Geometrisi
Parametrik Duvar
Adobe Illustrator
Illustrator'da vektör bazlı çalışmanın en keyifli yanlarından biri linework olarak adlandırılan çizimleri yapabilmek.
Burada üretilen grafiklerin hepsi bir afişin ya da bir kapağın parçası olmaya hazır gözüküyorlar.
Burada üretilen grafiklerin hepsi bir afişin ya da bir kapağın parçası olmaya hazır gözüküyorlar.
Gezi Stajı 16'
Roma
Roma'da bulunmak devasa bir açık hava müzesinin içinde zaman geçirmek gibi. İçindeki kalıntıların üstünden yüzlerce yıl geçmesine rağmen şehir bu geçmişin üzerine kurulu, antik eserler bile geçmişten kalan hayaletler gibi değil, hala oradalar, yaşıyorlar ve kentin bugünkü kimliğini oluşturuyorlar.
Roma'da geçirdiğim doldoplu haftayı, çektiğim yüzlerce fotoğrafı ve yaşadığım harika deneyimlerin hepsini paylaşma fırsatım olamayacağımı bildiğim için kendime bir yöntem belirledim. Kenti merkez ( il centro ) , çeper ( il margine ) ve tiber karşısı (attraverso tiber ) olarak üç kısıma ayıracak ve günleri her birine bölüştüreceğim. Böylelikle neredeyse her gün her yerde olmaya çalıştığım çılgın zamanların kronolojisini yakalamaya çalışmak yerine daha sınıflandırılmış ve sadeleştirilmiş bir anlatımla karşılaşabileceksiniz.
1.Gün IL MARGINE
Gezim kalacağım bölge olan Tiburtina'dan başladı. Tiburtina, Roma'nın tarihi merkezinin sınırı sayılan Termini'nin hemen arkasında başlayıp üniversiteler ve yeni yerleşimlerle birlikte genç nüfusun çoğunlukta olduğu bir bölge. AirBnb ile seyahat etmenin en güzel yanı olan 'yerli gibi yaşamak' deneyimini tam olarak burada yaşadığım söylenebilir.
Geniş bir avlu etrafında dizilmiş apartmanlar ve bunların oluşturduğu sonsuz blokların sonunu tam olarak kestiremediğim bir yere gittiği Tiburtina tam bir mahalle havası taşıyor. Yerel 'tabacchi'ler , cafeler ve dükkkanlarla dolu sokaklar tüm bu bölge boyunca aynı ve bir Roma'lının günlük yaşamı hakkında bize bir sürü bilgi veriyor. Her şey gürültülü ve abartılı bir şekilde hallediliyor. Günaydınlaşarak apartmandan çıkmak, coffeshoptan bir espresso almak ve motoruna binip işine/okuluna doğru yol almak türlü aksiyonlarla ve bitmeyen cümlelerle uzun bir seremoni halini alıyor.
Roma sokakları her yaştan ve her kesimden insanla dolu ve daima hareketli.
Burada zaman algısı dünyanın geri kalanından çok daha farklı. İnsanlar bazen hiç aceleleri yokmuşçasına, hatta ve hatta aylakçasına menüden (aslında hep seçtiği ) kahveyi seçiyor , bazen de başkası yüzünden kaybettiği 20 saniye hayatından büyük şeyler alıp götürmüş gibi sinirlenebiliyor. Bu bipolar durumu kentin içinde bulunduğu dualizme yormayı seçiyorum. Roma aynı anda binlerce yıllık skaladaki karakteri içinde barındırıyor. Zamanın daha yavaş geçtiği antikite döneminden kalan binlerce yıllık mağrur ve sükunet içindeki yapılarla, günümüzün kapitalist acelesinde ortaya çıkıvermiş binalar aynı toprakları paylaşıyor. Ve kentteki bu karakter bozukluğu (aynı zamanda bir sentez harikası olarak da nitelendirilebilir. ) sanıyorum ki insanlara da yansıyor.
Kaosun ve gürültünün hakim olduğu klasik bir Roma cafesi.
Merkezin dışında kalan , benim çeper olarak adlandırdığım kısım genel olarak yeni yerleşimler, zengin rönesans ailelerinin villaları ve bunları saran parklardan oluşuyor.
Rönesans dönemin villaları tipik olarak kentin dışında veya içinde olmasına göre değişiklikler gösteriyorlar. Kentin dışındakiler daha içine kapalı bir yapı ve geniş bahçelerle dışarıya kapalı bir izlenim oluştururken kentin içinde olanlar revaklı giriş katları ve daha makul boyutlardaki bahçeleri ile çevreye uyum sağlıyorlar. Bu ayrım Villa Medici ve Palazzo Barberini arasında kolayca okunabiliyor. Zamanında da sanatın en büyük destekçileri olan Mediciler ve Barberinilerin evleri günümüzde sanat galerileri olarak varlıklarını devam ettiriyor.
Villa Medici'nin kenti yukarıdan gören manzarası
Palazzo Barberini'nin avlusu kolonadlı bir geçişle eve bağlanıyor.
Bioparco di Roma 1911 yılında açılmış olmasına rağmen parkın içindeki diğer köşklerlerin dönemdaşı gibi tasarlanmış.
2.Gün IL MARGINE
Colloseo ve Roma forumu kentin tam olarak sınırında yer alıyor. Bu kadar büyük ve göz alıcı bir şeyin beton ve kumdan inşa edilmiş olması insanı hayran bırakıyor. Strüktürel mükemmelliğini triptik düzeninden almasının yanı sıra bir stadyum kesidi çözmek gibi yeni arayışların da çözümlerini içeriyor Yaklaşık 65.000 kişiyi içine alabilen bu dev yapı şu ana kadar inşa edilmiş en büyük amfitiyatro. Klasik mitoloji oyunlarının canlandırıldığı , vahşi hayvanların dövüştürüldüğü , gladyatörlerin tüm halkı birleştirdiği bu nokta aslında Roma imparatorluğunun hem katalizörü hem de bağlayıcısı. Antik roma hamamlarının halkı sağlıklı tutarken onları siyasete yöneltmesi gibi kolezyumdaki etkinlikler de halkı kritik durumlarda oyalıyor ya da onları cesaretlendiriyordu. Bu tip kentsel ölçekte öneme sahip yapılar sadece içindeki işlevi gerçekleştirmeye hizmet etmiyor aynı zamanda siyasal bir önem de arz ediyor.
Colloseo sadece içine girildiğinde anlaşılabilecek dev bir ölçeğe sahip.
Bu ikili herhangi başka bir durumda çok uyumsuz olabilecekken Roma'nın büyülü atmosferinde her şey birbiriyle olağanüstü bir şekilde harmanlanıyor.
Kentin yeni ile eski arasındaki' geçiş noktaları'ndan biri.
1944 doğumlu Fausto delle Chiaie modern Roma sanatının en güçlü öncülerinden.
Chiaie'nin sokak sergilerinden biri olan 'Responsible for Everything' benim Chiaie'yi duvarın önünde dururken çizip ona bu çizimi hediye etmemle bir adım daha genişledi.
3.Gün IL CENTRO
'IL CENTRO' Kolaj : İlayda Keskinaslan
Şehir merkezinde ilk gittiğim yer Pantheon oluyor. Küçüklüğümden hatırladığım birkaç şeyden biri Pantheon'un içinde hissettiklerim , beni mimar olmaya iten şeylerden en önemlisi olan hayranlık hissi yeniden uyanıyor. Antik Roma'nın tüm tanrıları için inşa edilmiş bu tapınak bir yapının alabileceği tüm övgüleri hakediyor. İçinde bulunduğum her saniye bana hissettirdiği gizemli gücü tavanındaki 9 metre genişliğindeki açıklık Oculus'tan sızan ışık huzmelerinden , 43 metrelik dev kubbesinden ve binlerce yıldır yerlerinde duran taş ve tuğlalarından alıyor. Daha sonra kiliseye dönüştürüldüğü için yıkılan pagan heykelleri içinde bulundurmasa da buranın bizim bildiğimiz ve anladığımız medeniyetlerin dışında bir inanca sahip insanlar tarafından yapıldığı anlaşılabiliyor. İç mekanının insan üzerinde yarattığı etki, eski ustaların geometrinin mucizelerini ne kadar iyi bildiğini bize tekrar hatırlatıyor.
Gün batarken Pantheon'u çevreleyen binaların arasından sızan güneş, binayı her zamankinden daha mistik hale getiriyor.
Kentin sokakları her ne kadar dar olsa ve birbirine benzese de şehir sanki büyük bir oyunun yönlendirici parçalarıymış gibi insanı tüm önemli yapılarına sırasıyla götürüyor.
Piazza Navona, eski bir stadyumun üstüne yapılmasının getirdiği ovallikle çevresindeki sokaklardan insanları kendine çekiyor. Yapıldığı dönem kentin pazarının buraya aktarılması ile bir anda en önemli kentsel meydanlardan biri haline gelen Piazza Navona günümüzde de en çok ziyaret edilen yerlerden biri . Bernini'nin Fontana dei Quatto Fiumi'si tek başına bu meydanda yer aldığı takdirde bile bütün bir günü burada geçirmek isteği uyandıracak olsa da onun yanında daha az bilinen iki çeşme daha var. Roma imparatorluğunun çok ulusluluğunu , büyüklüğünü ve dünyadaki egemenliğini simgeleyen Doğu'nun egzotik topraklarından gelmiş obelisklerden bir tane de burada yer alıyor.
Piazza Navona tek başına Roma'nın tüm dokularını içeren bir derleme gibi.
Roma'da tartışmasız en sevdiğim bölge olan Campo di Fiori (Field of flowers ) bölgesi günümüzde Roma'nın pazarlarının en yoğun olduğu yer. Halkın ortaçağdan beri toplanıp alışveriş yaptığı bu meydan neredeyse hiçbir zaman kentsel planlama ile düzenlenmemiş. Bu sebeple yapıların birbirleri ile ilişkileri, aralarındaki boşluklar tüm mahallenin ortaçağdan bir kesitmişçesine hala aynı havada kalmasını sağlıyor. Fakat ortaçağın anıları her zaman göze hoş gelen şeylerle sınırlı değil. Her daim mutlu gözüken bu meydan eskiden infazların gerçekleştiği yerlerden biriymiş. Ve meydanın merkezinde yakılarak öldürülen felsefeci Giordano Bruno'nun heykeli yer alıyor. Bu bana olumsuzluklardan ziyade aydınlanmanın değerini hatırlatıyor.
Campo di Fiori günümüzde bile ortaçağın kaosunu yansıtan karakterini koruyor.
4.Gün
19.yy'ın sonlarında İtalya'nın tamamen birleşmesi şerefine yapılmış Altare della Patria (Altar of the Fatherland) ürkütücü bir şekilde şehir merkezinin tüm büyük bulvarlarından bakıldığında görülebiliyor. Bu dev altar insan ölçeği ile kavranamayacak büyüklükte. Tek bir iç mekandan oluşmadığı için Pantheon'un içine girildiğinde hissedilen şeyin orantısal olarak 100 katını oluşturmuyor fakat dışından altarın tamamını bir bütün olarak algılamak için yüzlerce metre uzağa gidilmesi gerekiyor. Altare della Patria mimarinin siyasi ideolojilerin en büyük kozlarından olduğunu bir kere daha bana hatırlatıyor. Nazi Almanyası'nın yükselişinde halkı en çok etkileyen ögelerden biri Albert Speer'in tasarladığı ve binbir yokluk içinde Almanya'nın tüm varlığının kullanılarak yapıldığı devasa ve etkileyici yapılardı. Bu güç gösterisi tarihte her zaman işe yaradı ve hala işe yarıyor. Altar şehrin tüm sokaklarından bizi izliyor, İtalya'nın daimi gücünü hatırlatma görevini yerine getiriyor.
Altare della Patria şehrin en uzak noktasından bile görülerek varlığını daima kenttekilere hissettiriyor.
Trevi çeşmesi tanrıların dünyasının karmaşasını insana hissettiriyor.
5.Gün ATTRAVERSO TIBER
'ATTRAVERSO TIBER' Kolaj : İlayda Keskinaslan
Roma güzel yemekleri dışında dinin de başkenti. İçindeki sayısız kiliseden diğer bölümlerde bahsetmek yerine Vatikan ile birlikte kiliselerin burası için öneminden bahsetmeyi düşündüm.
Roma'nın pagan kimliğinden Hristiyanlığa geçişi döneminde burada şehit (martyr) olan azizlerin Hristiyanlık için öldükleri yerlere inşa edilen bazilikalar şehri dış çeperlerine doğru genişleten ilk yapılar. İlk dönemlerde 'yeri işaretlemek' amacıyla yapılan bu yapılar zaman içinde yıkılıp genişletilerek daha büyük kiliseler halini alıyor. Dünyanın her yerinde kendileri için binlerce kilise inşa edilen azizlerin müritleri dinleri için mimarlığın ve sanatın sınırlarını zorluyor. Ve sonuçta din uğruna yapılan onlarca kötülüğün arasından hatrı sayılır miktarda somut ürün çıkıyor.
Hristiyanlığın hikayelerinin anlatıldığı fresklerde alt duvarda soylu ve ölümlülerin hikayeleri anlatılırken, yukarıya doğru azizler , kutsal olan melekler ve kubbede de İsa, Meryem veya Tanrı yer alıyor.
Vatikan'ın kalbinde yer alan San Pietro Bazilikası Roma'daki en heyecan verici yapılardan. Yüz yılı aşkın yapım süresi, önündeki devasa barok meydanı ve Bramante , Michelangelo, Raphael, Maderno ve Bernini gibi efsane insanların elinden sırasıyla geçmiş dünyanın en yüksek kubbesi bile bu yapıya saygı duymaya yetiyor.
San Pietro Meydanı tasarlanırken perspektifin getireceği optik bozulmalar hesaplanmış ve bazilikadan bakıldığında meydan mükemmel simetrisini koruyacak şekilde üretilmiş.
Vatikan müzeleri önündeki bitmek bilmeyen kuyrukta hiç zaman kaybedilmese bile bir günde asla bitmeyecek bir yer. Yıllar boyunca papaların koleksiyonlarının burada biriktirilmesiyle oluşturulan bu devasa koleksiyon konu hakkında hiçbir fikri olmayan bir insanı bile Hristiyanlık tarihi meraklısına dönüştürebilecek kadar yoğun ve güçlü anlatımlı eserlerle dolu.
İdolüm olarak benimsediğim Raphael'in sade renk skalası ve muhteşem mekan algısını , Caravaggio'nun tipik dramatik ışık altındaki kaotik tablolarını , Titian'ın cüretkar Venüs'ünü görmeden önce binlerce ve binlerce heykelin önünden geçiyorum. Aslında hepsi dönemlerinin en yetenekli insanlarının muhteşem ürünleri fakat yolun sonundaki Sistine Şapeli'ni ve tüm diğer freskleri düşününce bir anda hepsi gözüme aynı geliyor ve hızlı adımlarla , sanki tüm dünya harika mermer heykellerle kaplıymışçasına tabloların olduğu bölüme doğru yol alıyorum.
Burada gördüklerim beni günümüzden çok ama çok uzaklara götürüyor. Cebimdeki telefonum hafızamdan çıkıyor ve etrafımda bir yerlere gitmeye çalışan binlerce insan yok oluyor ve ben tablolarla başbaşa kalıyorum. Her bir tabloyu incelerken kendimi ressamın yerine koyuyorum ve benden öncekilere nasıl bir yenilik getirebileceğimi düşünüyorum. Ustalara saygı kuşağı gibi bir mekanda insanın kendini çok küçük ve işe yaramaz hissettiğini düşünüyorum. Bu yüzden yasak olmasının dışında burada hiç fotoğraf çekmememin nedeni kendi haliyle, salt bir şekilde mükemmel olan bu eserleri küçük bir telefon ekranında dijitalleştirmekten bir manada utanıyor olmam oluyor.
Roma gezisi biterken hissettiğim tek şey, dünyada görmeye değer çok şey olmasına rağmen buraya tekrar gelmek istediğim oluyor.
5 Ağustos 2016 Cuma
Şantiye Stajı '16
Şantiye Stajı 1. Gün 01.08.16
Şantiye stajına başlamadan önce katılacağım şantiyeler hakkında fikir sahibi olmak için GAD Mimarlık'ın ofisine gidip projeler hakkında bilgi aldım. Farklı aşamalarda iki farklı şantiyeye gitme şansım vardı ve bu bir inşaatın kısa bir sürede de olsa birçok aşamasına tanıklık etmek demekti. Projelerin ana konseptlerini ve sistem kurgularını mimarlarından dinledikten sonra AutoCAD çizimlerini incelemeye başladım.
Ofiste geçirdiğim günün ardından projeler hakkında genel olarak bilgi sahibi idim.
Şantiye Stajı 2. Gün 02.08.16
İlk şantiye ziyaretimi KVCK Bey Konakları projesine gerçekleştirdim. (Blogun devamında farklı bir şantiyeden de bahsedeceğim için yeni projeden önce projelenin künyesini paylaşacağım.)
Proje künyesi:
İşveren: EA Mühendislik Müteahhitlik
Proje İşlevi: Konut
"
İlk gün GAD Mimarlık'tan Baha Bey ve Arzu Hanım inşaat ziyareti için yanımdaydılar. Şantiye şefi Cem Bey ve yardımcısı Caner Bey ile birlikte yapılan toplantıda şantiyenin genel olarak son durumu hakkında konuşuldu.
Şantiyeye girmeden önce iş güvenliği uzmanı baretimi, yeleğimi ve ayakkabılarımı verdi. Dikkat etmezsem başıma gelebileceklerden bahsettiği birkaç ürkütücü hikayenin ardından sahaya gidildi.
Şantiyede atılan bir turun ardından bazı problemler olduğu anlaşıldı. Projede çizilenden farklı olarak sıhhi tesisat boruları ve havalandırma borularının kesiştiği bir bölgede koridorda istenmeyen bir kot azalışı yaşanıyordu. Bunu engellemek için neler yapılabileceği konusunda alternatifler üretildi. Konu sonraki genel toplantıya bırakıldı.
Şantiye Stajı 3. Gün 03.08.16
Kaba inşaat halinde olan projede iç kaplamalarda ve cephe kaplamalarında yeni malzemelerin seçimi yapılacaktı. İç döşeme ve kaplamalar için Delta Marble ve Sezer Granit firmalarından örnekler geldi.
Cephe kaplaması GAD'daki çizimlere göre ayarlanabilir ahşap güneş panelleri ve çelik profillerden oluşuyor. Fakat işverenin isteği üzerine panellerin sayısının artırılması ihtimali söz konusu. Bu durumdaki fiyat değişimleri ve yeni ray sistemleri konusu pazartesi günü olacak genel toplantıda ele alınacak. Güneş kırıcı panellerin sayısının artırılması ve bir cepheyi tamamen kaplaması durumunda ray sisteminin ve panel boyutlarının değiştirilmesi gerekecek. Cepheyi kaplayacak kadar panel olduğu durumlarda 3 kat ray yapılması tercih ediliyor çünkü paneller üst üste getirildiğinde maksimum gün ışığı kapasitesine ulaşılabiliniyor.
Cephenin orijinal tasarımında seyrek güneş panelleriyle planlanan görüntüsü.
-
Yanlış yapılan proje maketi
Şantiye Stajı 4-5. Gün (04-05).08.16
Dördüncü günde, sabah yağan yağmurun ardından şantiyede üzerinde dolaştığımız platformun gerçek amacını ilk kez görmüş oldum. Her ne kadar sadece şantiyeye giriş kısmında işimize yaramış olsa da en azından ayakkabılarımız temiz kalabildi. İki gün boyunca şantiye şef yardımcısı Caner Bey'in peşinden pek ayrılmadan şantiyede ilgimi çeken yerleri dolaştım. (Daha sonra şantiye ayakkabılarının başına gelenler burada paylaşmak için fazlasıyla sevimsiz
Konutlardaki sıhhi tesisat ve havalandırma tesisatının çakışmasından kaynaklanan kot farkı probleminin yanı sıra asma katların kotlarında da bir kayma olduğu ortaya çıktı. Bu yüzden 2.50m olması planlanan kapılar 10 cm kısaltılacak ve kasaların da eklenmesi ile 2.35 gibi bir uzunluğa inecek. Projeye uygun olmamasına rağmen bu tip hatalardan çıkan problemlerin projelerde değişikliklere yol açtığını öğrendim.
Konutların iç duvarlarının yapımı sırasında harita mühendisi duvarların hizalarında deformasyon olup olmadığını kontrol ediyordu. Kendisinden öğrendiğime göre inşaatına başlanacak yerler AutoCAD çizimlerinden harita mühendisi tarafından inceleniyor ve aplikasyon değerleri olarak sahaya veriliyormuş. Sahada bu alanlar işaretleniyor ve böylece inşaatın hangi noktada gerçekleşeceği belirlenmiş oluyor. Gelişen teknoloji ile su terazisi gibi yöntemlerin yerine lazer ölçüm cihazları gelmiş ve bu hem mühendislerin işini kolaylaştırmış hem de ölçümlerin doğruluğu artınca çıkan işler mükemmele daha da yaklaşmış.
Yapının iç duvarları örülürken ilk önce en alt sıra örülüyor, sonra bir süre bu halde bekletildikten sonra bu işlem hem duvar için daha sağlam bir temel oluşturuyor (harç bir gecede tamamen donuyor) hem de imalat tek seferde kontrol edilip şantiye şefine bildirebiliyor.
Genellikle gecekondu türü yapıların çatılarında görmeye alıştığımız kolon filizlerini ilk kez yakından inceleme ve onlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olma şansını burada yakaladım. Burada yapımı bitmiş bir sistem vardı bu yüzden yapımlarına tanık olamadım. Fakat Caner Bey'den kolon donatısının hazırlanmasıyla ilgili bilgiler aldım.
Önce donatılar el makası , kol makası ya da elektrikli makas ile gerekli uzunluklarda kesilir. Düşey konumdaki donatılara dik olacak şekilde etriyeler takılır ve ardından karşılıklı düşey donatıları birbirine bağlayan çirozlar ile birleştirilir. Daha sonra kolon donatıları alttan gelen kolon filizlerine bağlanır ve birleşme böylece tekrarlanır.
Yapının çatısındaki kolon filizleri
Şantiyenin çeşitli yerlerinde gördüğüm bu işaretler 'bir metre işareti' idi. İnşaat sırasında katmanların üst üste binmesiyle oluşan yükseltiler örneğin doğrama montajında yerden yüksekliğe göre alınan hesaplamalarda sorun çıkarabildiği için asıl referans bir metre çizgileri alınıyordu.
Şantiye Stajı 6-7. Gün (06-07).08.16
Yapının dış cephesinin kaplama haricindeki ana karakterini oluşturan çelik sistemin betonarmeye monte edilişini inceledim.
Betonarme ile çelik birleşim detayı çizimlerine baktıktan sonra işlemin uygulanmasını izledim. Tüm hesaplamaların aderansın sağlandığını varsayarak yapıldığını söyleyen Caner Bey'den aderansın iki yüzeyin birbirine tutunması olarak adlandırıldığını öğrendim. Bazı yüzeylerde bu katsayıyı artırmak için aderans artırıcı önlemler alınıyor ve böylece aslında çok da uyumlu olmayan iki öge birbiri ile yapışabiliyor. Bu işlem genelde boyanın ve sıvanın çatlamadan ya da kabarmadan yüzlere yapışması için uygulanıyor. Ama sorunlar daha çok mesnet tepkimelerinin çekme ve basınç olarak zıt olduğu ama değerlerinin aynı olmadığı yerlerde yaşanıyor.
I profillerin monte edileceği bölgelerin işaretlenmesi, ardından matkap ile delinmesi.
I profiller yapının ana malzemesi olan betonarmeden farklı olduğu için kapladıkları alan cephe kaplaması hesaplarına dahil ediliyor. Ve daha sonra bu alanlar küçük balkonlar olarak değerlendirilebiliyor.(Bu da devletin inşaata izin verirken haberi olduğundan biraz daha fazla alan demek.)
Genelde yolların kenarında gördüğüm ama ne yaptıklarını hiç anlayamadığım insanlardan birini şantiyede de gördüm. Kocaman bir hiçliğin ortasında kötü bir fotoğraf çekmeye çalışıyormuş gibi gözüken bu insan bir harita mühendisiymiş ve kullandığı alet de nivo imiş. Nivo sehpası açılarak sağlam bir zemine yerleştirilen nivonun küresindeki kabarcık merkeze getirilip ölçümler yapılıyor. Kot farklarını ölçmeye yarayan bu alet yatay ve düşey düzlemlerde ölçüm yapabiliyor.
Cephe kaplamasını oluşturacak I profillerin montajı sırasında herhangi bir kayma veya eğrilik olup olmadığını kontrol etmek için nivo kullanılıyor.
Merkezi iklimlendirmeye sahip olan yapılarda montaj hassas bir konu çünkü tek bir yerde oluşan sızıntı tüm sistemin çekim gücünü etkileyebiliyor. Bu işlemde dikdörtgen , kare , esnek , yuvarlak gibi çeşitleri olan hazır kanallar birbirine monte ediliyor. 'flanşlı' adı verilen iki parçadaki uzun kısımlar birbirine kenetlenerek kıvrılıyor. En son geçirimsiz bir yüzey oluşturulması için kenarlardaki boşluklar silikonlanıyor.
Kanalların kenet işleminden sonra geçirimsizlik için silikonla mühürlenmesi.
Şantiye Stajı 8. Gün 08.08.16
İkinci hafta uzun zamandır beklenen ve çok yoğun geçeceği tahmin edilen cephe toplantısı ile başladı. Kabaca gündem başlıkları ;
-Kör kasa uygulamalarının başlatılması,
-Balkonlardaki yağmur suyu drenajı ve yalıtımı,
-Doğrama detayı tiplerinin belirlenmesi,
-Mock up uygulaması güncel durumu,
-Mock up uygulamasına bağlı olarak güneş kırıcı ve konsol detaylarının belirlenmesi,
-Doğrama malzemelerinin ülkeye ulaşma tarihine bağlı olarak işlenme ve montaj süreci,
-Kör kasa sonrası uygulanacak mantolamanın gözden geçirilmesi,
-Mevcut cephe iş programının oluşturulması.
Proje mevcut planın gerisinden ilerlediği için toplantı bir hayli gergindi. Bu yüzden anlayamadığım terimleri ve konuları orada sormak yerine bir kenara not alıp ofise gittiğimde sormaya karar verdim.
En kritik konulardan biri balkonlardaki drenaj sistemi idi. Bir cephesi 22 metre olan binanın ortasından iki yanına 11 metrelik iki borunun 2 cmlik eğimle döşenmesi işçilik açısından pek muhtemel görülmediğinden bir problem durumunda boruların gölleneceği ve bu su birikiminin kokuya yol açıp açmayacağı tartışıldı. Galvanizli borunun kaynağı sırasında oluşabilecek sorunların daha sonra çatlak olarak kullanıcıya dönmesi muhtemel olduğundan başka seçenekler düşünüldü.
Pencere açılım yönleri projenin eski halinde bazı durumlarda ( çalışmıyordu. Bunun için çift açılımlı pencerelerin bazıları vasistasa çevrildi. 1.40 metre üzeri doğramalar hem taradığı alanın fazlalığı hem de düzgün çalışamayacağı gerekçesiyle vasistasa çevrilmesi kararlaştırıldı.
Cephe , katmanlaşma ve mantolama için yapılan toplantıda aldığım notlar.
Şantiye Stajı 9. Gün 09.08.16
Bugün ilk kez Adapazarı'ndaki Enka headquarters projesine gittim. İlk ziyaretimde yanımda yine GAD'dan Baha Bey ve Arzu Hanım ve peyzaj mimarı Hande Hanım vardı.
ENKA'nın ilerleyişi şu şekilde: eski binalardan biri yıkılıyor, oradaki birimler geçici olarak diğerlerine aktarılıyor, bu sırada o birimlerin yer alacağı ofis inşa ediliyor, sonra yeni binaya geçiş yapılıyor. Yani inşaat sürekli olarak tüm evrelerden geçiyor. Benim tanık olduğum süreçte bir bina bitirilmiş ve içine yerleşilmiş konumdayken diğeri kabası bitirilmiş ve üçüncü binanın taşıyıcı sistemi kurulmuş bekleme durumundaydı.
ENKA'nın genel yerleşim şeması.
İlk gün projenin mimarları da yanımdayken onların toplantı konuları olan peyzaj düzenlemesi ve tesisatlar ile ilgilendim.
Enerji santralinden eski binalara gelen asfaltın ve yeni yapılan binaların zemin kotu esas alınarak bir düzenleme yapılması gerekiyordu.
Genel olarak eğimli yüzeyler istenmediği için taraçalandırma gibi farklı kotlar içeren bir peyzajda karar kılındı.
Bozulması istenmeyen asfalt zemin otoparkı ana girişe bağlayan bir yarık halinde -0.90 kotundan kotundan başlayarak girişin 0.00 kotuna bir rampa olarak ilerleyecek. Yanlarda ise peyzajın kotu giderek azalan alınlar olarak algılanacak.
Teknik ve idari müdür Sinan bey ile genel durum toplantısı.
Taşıyıcı sistemi tamamlanmış , cephe kaplaması devam etmekte olan A2 Blok.
Bitkilendirilecek olan pergolalar.
Projede statik hesaplarına bakılarak çalışacağı planlanan pergolalarda yanlış uygulama yüzünden olması beklenen sistem kurulamamış. Çelik tellerin gergin bir konumda birbirini desteklemesi gerekirken sehim yaptığı görülebiliyor. Bu durumda çizimler tekrar gözden geçirilerek tüm sistem tekrar kurulacak.
Şantiye Stajı 10-11. Günler (10-11).08.16
Mantolama ve giydirme camların montajı bitmeden bu sürece dahil olmaya karar verdim çünkü modüler olarak gelen parçaların yerleştirilip silikonlanması çok da uzun sürmeyen bir işlem. Projede 3 tip cam var. Görsel iletişimin korunması istenen ofis gibi yerlerde tek parça reflekte cam kulanılırken, banyo/tuvalet , soyunma odaları gibi yerlerde profilit (u profil) mat camlar kullanılıyor. Bunların dışında kalan hol ve merdivenlerde ise u profil saydam camlar kullanılıyor.
Gelen camların gruplar halinde yığılması.
Profilitler monte edilmeden önce cam için özel solüsyonlarla temizleniyor böylece montaj sırasında üstünde kalan toz vb. şeyler silikon tabakasının yapışmasını engellememiş oluyor.
A1 ve A2 binalarının yönetim kısımlarını birbirine bağlayan ana merdivenin kenarlarında kullanılan profilit (u profil) saydam camlar.
Bir soyunma odasının dışarıdan görünümü. Cam cama birleşimlerde taşıyıcı profillerin dışarıdan algılanması istenmiyor bu yüzden mat camların tercih edilmesi daha mantıklı.
Montajı tamamlanan camların alt kısımları bir polimer türü olan kompozit panel pvdf kaplama ile kaplanıyor.
Pvdf kompozit panel kaplamanın monte edilişi
Çelik ile betonarmenin birleştiği yerde binanın duvarlarında olmayan her türlü yalıtım yer alıyor. Birleşim noktasındaki katmanlaşma şu şekilde. Pvdf kaplama polimer esaslı olduğu için suyu dışarıda tutacak ilk eleman görevinde. L formundaki kompozit kaplamanın içinde 5 cm taş yünü yer alıyor. Ardından gelen hava boşluğu sıcaklık değişimlerini zorlaştırıyor. Sonrasında ise silikon ile uygulanmış membran su yalıtımını oluşturuyor. Burada ısı yalıtımı ve su yalıtımı sırasının tercihi pek doğru sayılmaz çünkü pvdf kaplamadaki herhangi bir sızdırma durumunda taş yünü işlevselliğini yitirebilir.
Taşıyıcı ile temel arasındaki geçirimsizliğin sağlandığı kısımın detayı.
Şantiye Stajı 12-13-14. Günler (12-13-14).08.16
A2 bloğun daha az tamamlanmış kısmında tesisat işleri devam ediyordu ve bu günleri bu kısımda geçirdim. Binada pis su, temiz su, elektrik, data, yangın ve yağmur olmak üzere altı farklı tesisat var. Bunlardan sadece pis su ve yağmur drenajı tesisatları kota bağlı olduğu için onlarla ilgili deşarj noktaları belirlenip aralarındaki eğimler göz önüne alınarak sistem döşeniyor. Bu hesaplar ise genel olarak inşaat mühendislerinin işi.
Elektrik tavaları, aluminyumdan yapılmış 'trunk kablo dağıtım kanalları' bir diğer adıyla 'gulot'. Bu sistem genellikle yerleşim planı değişebilecek, elektrik tesisatının zarar görmesi ya da değiştirilmesi gereken durumlarda kolaylıkla müdahale edilebilecek yerlerde yapılıyor.
Her ne kadar kabloların kasanın içinde zarar görme olasılığı az da olsa 90 derecelik dönüş noktalarında dirsek kullanıldı.
Bazı ofislerin yerleşimi çeperlere doğru olmayıp ortada toplanıyor. Bu durumlarda kablo karmaşası olmaması için elektrik tesisatı zemin kırılarak yerin içine döşenmiş.
Ana toplantı odasının ucu açık kabloları bir idam mahkumunun son gününü andırıyor.
Prizlerin monte edileceği elektrik kasasının yerleştirilmesi
Binanın topraklanma sistemine yapılırken denk gelemesem de çalışma sistemini ve nasıl kurulacağını öğrendim. Topraklama binanın dış duvar temellerine ya da temelin içerisine yerleştiriliyor. Temel hasırlarının içine beton dökülmeden önce metal topraklama şeritleri yerleştiriliyor.
Daha sonra dış çeperlere bağlantı filizleri çıkarılıyor ve bunlar da topraklama çubukları ile bağlanıyor. Akım yiyen metallerin aşınmaması için galvanizli çelik veya bakır kullanılıyor.
Binaların havalandırılması ve iklimlendirilmesi iki sistemle çözülüyor. Bir hava sirkülasyonunun devamlı olmasını sağlayan emiş boruları , bir de soğutmayı/ısıtmayı sağlayan klimalar. Bunların montajı eğer o bölgede mümkünse taşıyıcıya, değilse asma tavan takılmadan önce taşıyıcıya bağlı olarak kurulan asma tavan profillerine yapılıyor.
Kliması taşıyıcıya monte edilmiş fakat asma tavanı takılmamış bir tavan
Binaya temiz hava alımı ofis kısımlarında pencereler yoluyla sağlanırken, sabit camları olan soyunma odaları Havalandırma bakımından diğer kısımlara ek olarak tuvaletlerde gemici anemostadı kullanılıyor.
Profiller arasına yerleştirilmekte olan asma tavan modülleri.
Şantiye Stajı 15. Gün 15.08.16
Binanın asma tavan olmayan yerlerinde modüler bir sistem olmadığı için tavana müdahale edilmesi gereken yerlerde alçıpan kesilerek açılıyor. Ofis odaları dışındaki alanlarda ( holler, tuvaletler, koridorlar) alçıpan kullanılabiliyor olsa da ofisler için bunun ne kadar gerekli olduğunu anladım. Elektrik tesisatı veya klimalarla ilgili bir tamir durumunda asma tavan kolayca sökülüp zarar görmeden yerine takılabiliyor. Alçıpanda da bir çerçeve halinde müdahale kapakları yapılıyor. Fakat asma tavandaki kadar yer opsiyonu olamıyor.
Alçıpanın müdahale kapakları için kesilmesi
Tavanı tamamlanmış odadaki çerçevelenmiş bir müdahale kapağı
Teknik odanın elektrik tesisatını binanın her yerine yönlendirecek olan kablo kanalı (tavası) kabloları tavanlardan ve duvarlardan ilerletiyor. Kablo demeti kanal boyunca ilerlerken küçük parçalar halinde odalara ayrılıyor. Kablo kanalı düz ve dönüş için 90 derece olan iki tür parçanın birleştirilmesi ile her yere ulaştırılıyor.
Aynı bir kat planı gibi görünen fakat elektrik tesisatının olduğu çizimler elime geçince uygulamalarını izlediğim tesisatın arka yüzünü incelemeye başladım. Devreler, kablolar ve elektronik olan herhangi bir şeyin çalışması ne kadar kafamı karıştırsa da çizimlere göz atmayı bitirdiğimde hep merak ettiğim bir gizemi çözmüş gibi hissettim.
Kablo kanalının birleşimi
Elektrik tesisatının merkezi olan teknik odanın elektrik panosu gelecek yeri kablolar açısından en yoğun yer.
Şantiye Stajı 16. Gün 16.08.16
Şantiyeye katıldığım günden beri bir ilerleme olmayan a2-a3 bölgesinde bugün içinde döşeme çalışmalarının başlayacağını öğrendim. Temel olarak geçen birkaç gün içinde izlediğim elektrik tesisatının duvarlarda tavanlarda ve yerlerde uygulanmasının devamı niteliğinde. Döşeme altı elektrik sistemlerinin olduğu bölgeler üstüne yer buatı monte edilerek sonrasında kolayca ulaşmak için kontrollü bir şekilde korunuyor.
A2 ve A3 bloğu birbirine bağlayacak ikinci geçişte zemin döşemesi yapılmadan önce xps ısı yalıtımları yere uygulandı. Isı yalıtımının üstüne şap uygulanmadan önce rabitz teli seriliyor ve bu şapa betonarmedeki 'arme' görevini gören bir dayanıklılık sağlıyor.
A2 binasının terasında ise zemin sonraki katmanlar için hazırlanıyordu. Buraya dökülecek düzeltme şapı öncesinde zemin süpürülerek beton ile şapın birbirine yapışmasını engelleyecek parçalardan kurtulması sağlanıyordu.
Beton zeminin üstüne dökülen düzeltme şapı , sonrasında uygulanacak olan yalıtım katmanları için düzgün bir yüzey oluşturuyor. Bu düzeltme işlemi yapılmadığı takdirde uygulanacak olan seramikler altındaki girinti çıkıntılardan maksimum seviyede etkileniyor ve bu da parçaların birleşmelerinde sorunlar çıkmasına neden oluyor.
Şap dökülmeden önce son bir kez beton sulandı. Beton sulama işlemini ilk kez burada görüp duyduğum için ilk başta temizleme işleminin bir parçası olduğunu sansam da sonradan öğrendiğime göre betonarmenin dayanıklılığı döküldükten sonraki birkaç gün içindeki bakımına bağlıymış ve betonun kalitesi ne olursa olsun istenilen performansı gösteremezmiş.
Betonun bakımı ile ilgili konularda sıcaklık önemli bir etken olduğu için çok sıcak ya da çok soğuk olmayan öğleden sonra saatleri bu işlem için seçildi.
Sonrasında hazır olarak gelen harç döküldü ve mastar çekilerek düzlendi.
Şantiye Stajı 17. Gün 17.08.16
Genellikle güneşin altında geçirdiğim günün ardından bugünü içeride geçirmeye karar verdim ve bir konu belirlemeden o anda içeride neler oluyorsa onları izlemek üzere dolaşmaya başladım. A2 binasının üst katında daha geriden seyreden işler vardı. Tuvaletlerin olduğu olduğu bölgede rezervuar iç takımları takılıyordu.
Kendi ağırlığı bile taşıyıcı niteliği olmayan bölücü duvara fazla olacak klozet ve rezervuar iç takımı için tuvalet duvarlarında küçük bir konstrüksiyon kuruluyor.(Bu kısım ben gittiğimde çoktan bitirilmişti.)
Daha sonra Vitra'dan gelen iç takımlar yerleştiriliyor ve üstü alçıplak ile kaplanıp asma klozeti takmak üzere temiz su ve pis su boruları açık bırakılıyor.
A2'nin arka terasında ısı yalıtımı katmanını su yalıtımından ayıracak olan geotekstil keçe uygulaması vardı. Bu tabaka iki yalıtımı da koruma amacıyla kullanılıyor. Terasa inip yakından inceleme şansım olmasa da uzaktan bir süre gözlem yaptım.
Personel binasında spor salonunun zemini epoksi kaplama ile kaplanıyordu. Spor salonu gibi bir yerde bu malzemenin seçilmesinin asıl nedeni temizliğinin çok kolay olması , darbe dayanımının yüksek olması ( spor aletlerinin taşınması sırasında oluşabilecek hasarlara yönelik bir önlem ) ve büyük alanlara temiz bir şekilde kolayca uygulanabilmesi. Bu sebeplerden ötürü epoksi kaplama hijyen gerektiren büyük alanlarda örneğin mandıralarda , hastanelerde , gıda üretim tesislerinde tercih edilir.
Epoksi kaplamanın uygulanmasını izlemek sanırsam stajım boyunca yaşadığım en güzel şeylerden biriydi çünkü bu harika yarı akışkan şeyin yeri kaplaması hipnotize edici bir etkiye sahip. Bu işlemi izlemek bir tür bağımlılık yarattığı için günün kalanını bu bölgede geçirdim.
Şantiye Stajı 18. Gün 18.08.16
Dışarıda eski konteynerlerden birinin sökümü daha gerçekleştirilecekti bu sebeple dışarıda işi olmayan insanların güvenlik nedeniyle yıkım bölgesine yaklaşmamaları istendi. Ben de en yakındaki binanın üst katına çıkarak süreci gözlemledim.
Öncelikle konteynerin çatısını kaplayan sandviç paneller söküldü. Çatısı olmayan konteyner katmanların kolayca anlaşılması için patlatılmış bir görselin gerçek haline benziyordu. Yapının iskeletini oluşturan galvanizli çelik sistem kaynaksız olarak birleştirildiği için sökülmesi de kolay oluyor. Bu sayede çok büyük hacimli alanlar bile bir gün içinde sökülüp tekrar inşaa edilebiliyor. Duvarları oluşturan paneller ve diğer parçalar birbirine uyumlu modüllerden oluştuğu için istenilen büyüklüğe ulaşana dek modüller birbirine eklenebiliyor.
Alçıpan duvar ve zemin döşemesi arasındaki kötü birleşim detaylarını gizlemek için alçıpan duvar fuga profili kullanılmış. Fuga genellikle asma tavan duvar birleşimlerinde çatlamaların engellenmesi ve seramik birleşimlerinde seramiklerin kesilen bölgelerinin gizlenmesi için kullanılıyor. Burada düz ve duvar hizasında biten bir birleşim istendiği için fuga profil bunun için uygun oluyor.
Fuga profillerini incelediğim bölgede daha doğrama kasaları takılmamıştı ve kapının olduğu yerler katmanlaşmaların incelenmesi için çok uygundu.
Şantiye Stajı 19. Gün 19.08.16
Sondan önceki gün şantiye alanında geçireceğim son gün olacaktı çünkü son gün için İstanbul'a dönmem gerekiyordu. şantiyenin genelinde daha önce gözlemlediğim işlerin ne kadar ilerlediğine bakmaya çalışarak geçti. Yani gün içinde ilerleyiş hızı pek de fark edilemeyen işlerin süreç boyunca aslında nasıl da aynı anda halledilebildiğini gördüm.
Şantiye stajına başlamadan önce katılacağım şantiyeler hakkında fikir sahibi olmak için GAD Mimarlık'ın ofisine gidip projeler hakkında bilgi aldım. Farklı aşamalarda iki farklı şantiyeye gitme şansım vardı ve bu bir inşaatın kısa bir sürede de olsa birçok aşamasına tanıklık etmek demekti. Projelerin ana konseptlerini ve sistem kurgularını mimarlarından dinledikten sonra AutoCAD çizimlerini incelemeye başladım.
Ofiste geçirdiğim günün ardından projeler hakkında genel olarak bilgi sahibi idim.
Şantiye Stajı 2. Gün 02.08.16
İlk şantiye ziyaretimi KVCK Bey Konakları projesine gerçekleştirdim. (Blogun devamında farklı bir şantiyeden de bahsedeceğim için yeni projeden önce projelenin künyesini paylaşacağım.)
Proje künyesi:
İşveren: EA Mühendislik Müteahhitlik
Proje İşlevi: Konut
"
İlk gün GAD Mimarlık'tan Baha Bey ve Arzu Hanım inşaat ziyareti için yanımdaydılar. Şantiye şefi Cem Bey ve yardımcısı Caner Bey ile birlikte yapılan toplantıda şantiyenin genel olarak son durumu hakkında konuşuldu.
Şantiyeye girmeden önce iş güvenliği uzmanı baretimi, yeleğimi ve ayakkabılarımı verdi. Dikkat etmezsem başıma gelebileceklerden bahsettiği birkaç ürkütücü hikayenin ardından sahaya gidildi.
Şantiyede atılan bir turun ardından bazı problemler olduğu anlaşıldı. Projede çizilenden farklı olarak sıhhi tesisat boruları ve havalandırma borularının kesiştiği bir bölgede koridorda istenmeyen bir kot azalışı yaşanıyordu. Bunu engellemek için neler yapılabileceği konusunda alternatifler üretildi. Konu sonraki genel toplantıya bırakıldı.
Şantiye Stajı 3. Gün 03.08.16
Kaba inşaat halinde olan projede iç kaplamalarda ve cephe kaplamalarında yeni malzemelerin seçimi yapılacaktı. İç döşeme ve kaplamalar için Delta Marble ve Sezer Granit firmalarından örnekler geldi.
Cephe kaplaması GAD'daki çizimlere göre ayarlanabilir ahşap güneş panelleri ve çelik profillerden oluşuyor. Fakat işverenin isteği üzerine panellerin sayısının artırılması ihtimali söz konusu. Bu durumdaki fiyat değişimleri ve yeni ray sistemleri konusu pazartesi günü olacak genel toplantıda ele alınacak. Güneş kırıcı panellerin sayısının artırılması ve bir cepheyi tamamen kaplaması durumunda ray sisteminin ve panel boyutlarının değiştirilmesi gerekecek. Cepheyi kaplayacak kadar panel olduğu durumlarda 3 kat ray yapılması tercih ediliyor çünkü paneller üst üste getirildiğinde maksimum gün ışığı kapasitesine ulaşılabiliniyor.
Cephenin orijinal tasarımında seyrek güneş panelleriyle planlanan görüntüsü.
-Yanlış yapılan proje maketi
Şantiye Stajı 4-5. Gün (04-05).08.16
Dördüncü günde, sabah yağan yağmurun ardından şantiyede üzerinde dolaştığımız platformun gerçek amacını ilk kez görmüş oldum. Her ne kadar sadece şantiyeye giriş kısmında işimize yaramış olsa da en azından ayakkabılarımız temiz kalabildi. İki gün boyunca şantiye şef yardımcısı Caner Bey'in peşinden pek ayrılmadan şantiyede ilgimi çeken yerleri dolaştım. (Daha sonra şantiye ayakkabılarının başına gelenler burada paylaşmak için fazlasıyla sevimsiz
Konutlardaki sıhhi tesisat ve havalandırma tesisatının çakışmasından kaynaklanan kot farkı probleminin yanı sıra asma katların kotlarında da bir kayma olduğu ortaya çıktı. Bu yüzden 2.50m olması planlanan kapılar 10 cm kısaltılacak ve kasaların da eklenmesi ile 2.35 gibi bir uzunluğa inecek. Projeye uygun olmamasına rağmen bu tip hatalardan çıkan problemlerin projelerde değişikliklere yol açtığını öğrendim.
Konutların iç duvarlarının yapımı sırasında harita mühendisi duvarların hizalarında deformasyon olup olmadığını kontrol ediyordu. Kendisinden öğrendiğime göre inşaatına başlanacak yerler AutoCAD çizimlerinden harita mühendisi tarafından inceleniyor ve aplikasyon değerleri olarak sahaya veriliyormuş. Sahada bu alanlar işaretleniyor ve böylece inşaatın hangi noktada gerçekleşeceği belirlenmiş oluyor. Gelişen teknoloji ile su terazisi gibi yöntemlerin yerine lazer ölçüm cihazları gelmiş ve bu hem mühendislerin işini kolaylaştırmış hem de ölçümlerin doğruluğu artınca çıkan işler mükemmele daha da yaklaşmış.
Yapının iç duvarları örülürken ilk önce en alt sıra örülüyor, sonra bir süre bu halde bekletildikten sonra bu işlem hem duvar için daha sağlam bir temel oluşturuyor (harç bir gecede tamamen donuyor) hem de imalat tek seferde kontrol edilip şantiye şefine bildirebiliyor.
Genellikle gecekondu türü yapıların çatılarında görmeye alıştığımız kolon filizlerini ilk kez yakından inceleme ve onlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olma şansını burada yakaladım. Burada yapımı bitmiş bir sistem vardı bu yüzden yapımlarına tanık olamadım. Fakat Caner Bey'den kolon donatısının hazırlanmasıyla ilgili bilgiler aldım.
Önce donatılar el makası , kol makası ya da elektrikli makas ile gerekli uzunluklarda kesilir. Düşey konumdaki donatılara dik olacak şekilde etriyeler takılır ve ardından karşılıklı düşey donatıları birbirine bağlayan çirozlar ile birleştirilir. Daha sonra kolon donatıları alttan gelen kolon filizlerine bağlanır ve birleşme böylece tekrarlanır.
Yapının çatısındaki kolon filizleri
Şantiyenin çeşitli yerlerinde gördüğüm bu işaretler 'bir metre işareti' idi. İnşaat sırasında katmanların üst üste binmesiyle oluşan yükseltiler örneğin doğrama montajında yerden yüksekliğe göre alınan hesaplamalarda sorun çıkarabildiği için asıl referans bir metre çizgileri alınıyordu.
Şantiye Stajı 6-7. Gün (06-07).08.16
Yapının dış cephesinin kaplama haricindeki ana karakterini oluşturan çelik sistemin betonarmeye monte edilişini inceledim.
Betonarme ile çelik birleşim detayı çizimlerine baktıktan sonra işlemin uygulanmasını izledim. Tüm hesaplamaların aderansın sağlandığını varsayarak yapıldığını söyleyen Caner Bey'den aderansın iki yüzeyin birbirine tutunması olarak adlandırıldığını öğrendim. Bazı yüzeylerde bu katsayıyı artırmak için aderans artırıcı önlemler alınıyor ve böylece aslında çok da uyumlu olmayan iki öge birbiri ile yapışabiliyor. Bu işlem genelde boyanın ve sıvanın çatlamadan ya da kabarmadan yüzlere yapışması için uygulanıyor. Ama sorunlar daha çok mesnet tepkimelerinin çekme ve basınç olarak zıt olduğu ama değerlerinin aynı olmadığı yerlerde yaşanıyor.
I profillerin monte edileceği bölgelerin işaretlenmesi, ardından matkap ile delinmesi.
I profiller yapının ana malzemesi olan betonarmeden farklı olduğu için kapladıkları alan cephe kaplaması hesaplarına dahil ediliyor. Ve daha sonra bu alanlar küçük balkonlar olarak değerlendirilebiliyor.(Bu da devletin inşaata izin verirken haberi olduğundan biraz daha fazla alan demek.)
Genelde yolların kenarında gördüğüm ama ne yaptıklarını hiç anlayamadığım insanlardan birini şantiyede de gördüm. Kocaman bir hiçliğin ortasında kötü bir fotoğraf çekmeye çalışıyormuş gibi gözüken bu insan bir harita mühendisiymiş ve kullandığı alet de nivo imiş. Nivo sehpası açılarak sağlam bir zemine yerleştirilen nivonun küresindeki kabarcık merkeze getirilip ölçümler yapılıyor. Kot farklarını ölçmeye yarayan bu alet yatay ve düşey düzlemlerde ölçüm yapabiliyor.
Cephe kaplamasını oluşturacak I profillerin montajı sırasında herhangi bir kayma veya eğrilik olup olmadığını kontrol etmek için nivo kullanılıyor.
Merkezi iklimlendirmeye sahip olan yapılarda montaj hassas bir konu çünkü tek bir yerde oluşan sızıntı tüm sistemin çekim gücünü etkileyebiliyor. Bu işlemde dikdörtgen , kare , esnek , yuvarlak gibi çeşitleri olan hazır kanallar birbirine monte ediliyor. 'flanşlı' adı verilen iki parçadaki uzun kısımlar birbirine kenetlenerek kıvrılıyor. En son geçirimsiz bir yüzey oluşturulması için kenarlardaki boşluklar silikonlanıyor.
Köşe parçaları dışında birbirinin aynısı parçalardan oluşan kanallar montaj işleminin yapılacağı alanda yığılıyor ve kenetlenmek üzere bekliyorlar.
Kanalların kenet işleminden sonra geçirimsizlik için silikonla mühürlenmesi.
Şantiye Stajı 8. Gün 08.08.16
İkinci hafta uzun zamandır beklenen ve çok yoğun geçeceği tahmin edilen cephe toplantısı ile başladı. Kabaca gündem başlıkları ;
-Kör kasa uygulamalarının başlatılması,
-Balkonlardaki yağmur suyu drenajı ve yalıtımı,
-Doğrama detayı tiplerinin belirlenmesi,
-Mock up uygulaması güncel durumu,
-Mock up uygulamasına bağlı olarak güneş kırıcı ve konsol detaylarının belirlenmesi,
-Doğrama malzemelerinin ülkeye ulaşma tarihine bağlı olarak işlenme ve montaj süreci,
-Kör kasa sonrası uygulanacak mantolamanın gözden geçirilmesi,
-Mevcut cephe iş programının oluşturulması.
Proje mevcut planın gerisinden ilerlediği için toplantı bir hayli gergindi. Bu yüzden anlayamadığım terimleri ve konuları orada sormak yerine bir kenara not alıp ofise gittiğimde sormaya karar verdim.
En kritik konulardan biri balkonlardaki drenaj sistemi idi. Bir cephesi 22 metre olan binanın ortasından iki yanına 11 metrelik iki borunun 2 cmlik eğimle döşenmesi işçilik açısından pek muhtemel görülmediğinden bir problem durumunda boruların gölleneceği ve bu su birikiminin kokuya yol açıp açmayacağı tartışıldı. Galvanizli borunun kaynağı sırasında oluşabilecek sorunların daha sonra çatlak olarak kullanıcıya dönmesi muhtemel olduğundan başka seçenekler düşünüldü.
Pencere açılım yönleri projenin eski halinde bazı durumlarda ( çalışmıyordu. Bunun için çift açılımlı pencerelerin bazıları vasistasa çevrildi. 1.40 metre üzeri doğramalar hem taradığı alanın fazlalığı hem de düzgün çalışamayacağı gerekçesiyle vasistasa çevrilmesi kararlaştırıldı.
Cephe , katmanlaşma ve mantolama için yapılan toplantıda aldığım notlar.
Şantiye Stajı 9. Gün 09.08.16
Bugün ilk kez Adapazarı'ndaki Enka headquarters projesine gittim. İlk ziyaretimde yanımda yine GAD'dan Baha Bey ve Arzu Hanım ve peyzaj mimarı Hande Hanım vardı.
ENKA'nın ilerleyişi şu şekilde: eski binalardan biri yıkılıyor, oradaki birimler geçici olarak diğerlerine aktarılıyor, bu sırada o birimlerin yer alacağı ofis inşa ediliyor, sonra yeni binaya geçiş yapılıyor. Yani inşaat sürekli olarak tüm evrelerden geçiyor. Benim tanık olduğum süreçte bir bina bitirilmiş ve içine yerleşilmiş konumdayken diğeri kabası bitirilmiş ve üçüncü binanın taşıyıcı sistemi kurulmuş bekleme durumundaydı.
ENKA'nın genel yerleşim şeması.
İlk gün projenin mimarları da yanımdayken onların toplantı konuları olan peyzaj düzenlemesi ve tesisatlar ile ilgilendim.
Enerji santralinden eski binalara gelen asfaltın ve yeni yapılan binaların zemin kotu esas alınarak bir düzenleme yapılması gerekiyordu.
Genel olarak eğimli yüzeyler istenmediği için taraçalandırma gibi farklı kotlar içeren bir peyzajda karar kılındı.
Bozulması istenmeyen asfalt zemin otoparkı ana girişe bağlayan bir yarık halinde -0.90 kotundan kotundan başlayarak girişin 0.00 kotuna bir rampa olarak ilerleyecek. Yanlarda ise peyzajın kotu giderek azalan alınlar olarak algılanacak.
Teknik ve idari müdür Sinan bey ile genel durum toplantısı.
Taşıyıcı sistemi tamamlanmış , cephe kaplaması devam etmekte olan A2 Blok.
Bitkilendirilecek olan pergolalar.
Projede statik hesaplarına bakılarak çalışacağı planlanan pergolalarda yanlış uygulama yüzünden olması beklenen sistem kurulamamış. Çelik tellerin gergin bir konumda birbirini desteklemesi gerekirken sehim yaptığı görülebiliyor. Bu durumda çizimler tekrar gözden geçirilerek tüm sistem tekrar kurulacak.
Şantiye Stajı 10-11. Günler (10-11).08.16
Mantolama ve giydirme camların montajı bitmeden bu sürece dahil olmaya karar verdim çünkü modüler olarak gelen parçaların yerleştirilip silikonlanması çok da uzun sürmeyen bir işlem. Projede 3 tip cam var. Görsel iletişimin korunması istenen ofis gibi yerlerde tek parça reflekte cam kulanılırken, banyo/tuvalet , soyunma odaları gibi yerlerde profilit (u profil) mat camlar kullanılıyor. Bunların dışında kalan hol ve merdivenlerde ise u profil saydam camlar kullanılıyor.
Gelen camların gruplar halinde yığılması.
Profilitler monte edilmeden önce cam için özel solüsyonlarla temizleniyor böylece montaj sırasında üstünde kalan toz vb. şeyler silikon tabakasının yapışmasını engellememiş oluyor.
A1 ve A2 binalarının yönetim kısımlarını birbirine bağlayan ana merdivenin kenarlarında kullanılan profilit (u profil) saydam camlar.
Bir soyunma odasının dışarıdan görünümü. Cam cama birleşimlerde taşıyıcı profillerin dışarıdan algılanması istenmiyor bu yüzden mat camların tercih edilmesi daha mantıklı.
Montajı tamamlanan camların alt kısımları bir polimer türü olan kompozit panel pvdf kaplama ile kaplanıyor.
Pvdf kompozit panel kaplamanın monte edilişi
Çelik ile betonarmenin birleştiği yerde binanın duvarlarında olmayan her türlü yalıtım yer alıyor. Birleşim noktasındaki katmanlaşma şu şekilde. Pvdf kaplama polimer esaslı olduğu için suyu dışarıda tutacak ilk eleman görevinde. L formundaki kompozit kaplamanın içinde 5 cm taş yünü yer alıyor. Ardından gelen hava boşluğu sıcaklık değişimlerini zorlaştırıyor. Sonrasında ise silikon ile uygulanmış membran su yalıtımını oluşturuyor. Burada ısı yalıtımı ve su yalıtımı sırasının tercihi pek doğru sayılmaz çünkü pvdf kaplamadaki herhangi bir sızdırma durumunda taş yünü işlevselliğini yitirebilir.
Taşıyıcı ile temel arasındaki geçirimsizliğin sağlandığı kısımın detayı.
Şantiye Stajı 12-13-14. Günler (12-13-14).08.16
A2 bloğun daha az tamamlanmış kısmında tesisat işleri devam ediyordu ve bu günleri bu kısımda geçirdim. Binada pis su, temiz su, elektrik, data, yangın ve yağmur olmak üzere altı farklı tesisat var. Bunlardan sadece pis su ve yağmur drenajı tesisatları kota bağlı olduğu için onlarla ilgili deşarj noktaları belirlenip aralarındaki eğimler göz önüne alınarak sistem döşeniyor. Bu hesaplar ise genel olarak inşaat mühendislerinin işi.
Elektrik tavaları, aluminyumdan yapılmış 'trunk kablo dağıtım kanalları' bir diğer adıyla 'gulot'. Bu sistem genellikle yerleşim planı değişebilecek, elektrik tesisatının zarar görmesi ya da değiştirilmesi gereken durumlarda kolaylıkla müdahale edilebilecek yerlerde yapılıyor.
Her ne kadar kabloların kasanın içinde zarar görme olasılığı az da olsa 90 derecelik dönüş noktalarında dirsek kullanıldı.
Bazı ofislerin yerleşimi çeperlere doğru olmayıp ortada toplanıyor. Bu durumlarda kablo karmaşası olmaması için elektrik tesisatı zemin kırılarak yerin içine döşenmiş.
Ana toplantı odasının ucu açık kabloları bir idam mahkumunun son gününü andırıyor.
Prizlerin monte edileceği elektrik kasasının yerleştirilmesi
Binanın topraklanma sistemine yapılırken denk gelemesem de çalışma sistemini ve nasıl kurulacağını öğrendim. Topraklama binanın dış duvar temellerine ya da temelin içerisine yerleştiriliyor. Temel hasırlarının içine beton dökülmeden önce metal topraklama şeritleri yerleştiriliyor.
Daha sonra dış çeperlere bağlantı filizleri çıkarılıyor ve bunlar da topraklama çubukları ile bağlanıyor. Akım yiyen metallerin aşınmaması için galvanizli çelik veya bakır kullanılıyor.
Binaların havalandırılması ve iklimlendirilmesi iki sistemle çözülüyor. Bir hava sirkülasyonunun devamlı olmasını sağlayan emiş boruları , bir de soğutmayı/ısıtmayı sağlayan klimalar. Bunların montajı eğer o bölgede mümkünse taşıyıcıya, değilse asma tavan takılmadan önce taşıyıcıya bağlı olarak kurulan asma tavan profillerine yapılıyor.
Kliması taşıyıcıya monte edilmiş fakat asma tavanı takılmamış bir tavan
Binaya temiz hava alımı ofis kısımlarında pencereler yoluyla sağlanırken, sabit camları olan soyunma odaları Havalandırma bakımından diğer kısımlara ek olarak tuvaletlerde gemici anemostadı kullanılıyor.
Profiller arasına yerleştirilmekte olan asma tavan modülleri.
Şantiye Stajı 15. Gün 15.08.16
Binanın asma tavan olmayan yerlerinde modüler bir sistem olmadığı için tavana müdahale edilmesi gereken yerlerde alçıpan kesilerek açılıyor. Ofis odaları dışındaki alanlarda ( holler, tuvaletler, koridorlar) alçıpan kullanılabiliyor olsa da ofisler için bunun ne kadar gerekli olduğunu anladım. Elektrik tesisatı veya klimalarla ilgili bir tamir durumunda asma tavan kolayca sökülüp zarar görmeden yerine takılabiliyor. Alçıpanda da bir çerçeve halinde müdahale kapakları yapılıyor. Fakat asma tavandaki kadar yer opsiyonu olamıyor.
Alçıpanın müdahale kapakları için kesilmesi
Tavanı tamamlanmış odadaki çerçevelenmiş bir müdahale kapağı
Teknik odanın elektrik tesisatını binanın her yerine yönlendirecek olan kablo kanalı (tavası) kabloları tavanlardan ve duvarlardan ilerletiyor. Kablo demeti kanal boyunca ilerlerken küçük parçalar halinde odalara ayrılıyor. Kablo kanalı düz ve dönüş için 90 derece olan iki tür parçanın birleştirilmesi ile her yere ulaştırılıyor.
Aynı bir kat planı gibi görünen fakat elektrik tesisatının olduğu çizimler elime geçince uygulamalarını izlediğim tesisatın arka yüzünü incelemeye başladım. Devreler, kablolar ve elektronik olan herhangi bir şeyin çalışması ne kadar kafamı karıştırsa da çizimlere göz atmayı bitirdiğimde hep merak ettiğim bir gizemi çözmüş gibi hissettim.
Kablo kanalının birleşimi
Elektrik tesisatının merkezi olan teknik odanın elektrik panosu gelecek yeri kablolar açısından en yoğun yer.
Şantiye Stajı 16. Gün 16.08.16
Şantiyeye katıldığım günden beri bir ilerleme olmayan a2-a3 bölgesinde bugün içinde döşeme çalışmalarının başlayacağını öğrendim. Temel olarak geçen birkaç gün içinde izlediğim elektrik tesisatının duvarlarda tavanlarda ve yerlerde uygulanmasının devamı niteliğinde. Döşeme altı elektrik sistemlerinin olduğu bölgeler üstüne yer buatı monte edilerek sonrasında kolayca ulaşmak için kontrollü bir şekilde korunuyor.
Xpslerin döşenmesinin ardından rabitz telleri serilmeye hazır.
A2 binasının terasında ise zemin sonraki katmanlar için hazırlanıyordu. Buraya dökülecek düzeltme şapı öncesinde zemin süpürülerek beton ile şapın birbirine yapışmasını engelleyecek parçalardan kurtulması sağlanıyordu.
Beton zeminin üstüne dökülen düzeltme şapı , sonrasında uygulanacak olan yalıtım katmanları için düzgün bir yüzey oluşturuyor. Bu düzeltme işlemi yapılmadığı takdirde uygulanacak olan seramikler altındaki girinti çıkıntılardan maksimum seviyede etkileniyor ve bu da parçaların birleşmelerinde sorunlar çıkmasına neden oluyor.
Şap dökülmeden önce son bir kez beton sulandı. Beton sulama işlemini ilk kez burada görüp duyduğum için ilk başta temizleme işleminin bir parçası olduğunu sansam da sonradan öğrendiğime göre betonarmenin dayanıklılığı döküldükten sonraki birkaç gün içindeki bakımına bağlıymış ve betonun kalitesi ne olursa olsun istenilen performansı gösteremezmiş.
Betonun bakımı ile ilgili konularda sıcaklık önemli bir etken olduğu için çok sıcak ya da çok soğuk olmayan öğleden sonra saatleri bu işlem için seçildi.
Sonrasında hazır olarak gelen harç döküldü ve mastar çekilerek düzlendi.
Şantiye Stajı 17. Gün 17.08.16
Genellikle güneşin altında geçirdiğim günün ardından bugünü içeride geçirmeye karar verdim ve bir konu belirlemeden o anda içeride neler oluyorsa onları izlemek üzere dolaşmaya başladım. A2 binasının üst katında daha geriden seyreden işler vardı. Tuvaletlerin olduğu olduğu bölgede rezervuar iç takımları takılıyordu.
Kendi ağırlığı bile taşıyıcı niteliği olmayan bölücü duvara fazla olacak klozet ve rezervuar iç takımı için tuvalet duvarlarında küçük bir konstrüksiyon kuruluyor.(Bu kısım ben gittiğimde çoktan bitirilmişti.)
Daha sonra Vitra'dan gelen iç takımlar yerleştiriliyor ve üstü alçıplak ile kaplanıp asma klozeti takmak üzere temiz su ve pis su boruları açık bırakılıyor.
A2'nin arka terasında ısı yalıtımı katmanını su yalıtımından ayıracak olan geotekstil keçe uygulaması vardı. Bu tabaka iki yalıtımı da koruma amacıyla kullanılıyor. Terasa inip yakından inceleme şansım olmasa da uzaktan bir süre gözlem yaptım.
Personel binasında spor salonunun zemini epoksi kaplama ile kaplanıyordu. Spor salonu gibi bir yerde bu malzemenin seçilmesinin asıl nedeni temizliğinin çok kolay olması , darbe dayanımının yüksek olması ( spor aletlerinin taşınması sırasında oluşabilecek hasarlara yönelik bir önlem ) ve büyük alanlara temiz bir şekilde kolayca uygulanabilmesi. Bu sebeplerden ötürü epoksi kaplama hijyen gerektiren büyük alanlarda örneğin mandıralarda , hastanelerde , gıda üretim tesislerinde tercih edilir.
Epoksi kaplamanın uygulanmasını izlemek sanırsam stajım boyunca yaşadığım en güzel şeylerden biriydi çünkü bu harika yarı akışkan şeyin yeri kaplaması hipnotize edici bir etkiye sahip. Bu işlemi izlemek bir tür bağımlılık yarattığı için günün kalanını bu bölgede geçirdim.
Şantiye Stajı 18. Gün 18.08.16
Dışarıda eski konteynerlerden birinin sökümü daha gerçekleştirilecekti bu sebeple dışarıda işi olmayan insanların güvenlik nedeniyle yıkım bölgesine yaklaşmamaları istendi. Ben de en yakındaki binanın üst katına çıkarak süreci gözlemledim.
Öncelikle konteynerin çatısını kaplayan sandviç paneller söküldü. Çatısı olmayan konteyner katmanların kolayca anlaşılması için patlatılmış bir görselin gerçek haline benziyordu. Yapının iskeletini oluşturan galvanizli çelik sistem kaynaksız olarak birleştirildiği için sökülmesi de kolay oluyor. Bu sayede çok büyük hacimli alanlar bile bir gün içinde sökülüp tekrar inşaa edilebiliyor. Duvarları oluşturan paneller ve diğer parçalar birbirine uyumlu modüllerden oluştuğu için istenilen büyüklüğe ulaşana dek modüller birbirine eklenebiliyor.
Alçıpan duvar ve zemin döşemesi arasındaki kötü birleşim detaylarını gizlemek için alçıpan duvar fuga profili kullanılmış. Fuga genellikle asma tavan duvar birleşimlerinde çatlamaların engellenmesi ve seramik birleşimlerinde seramiklerin kesilen bölgelerinin gizlenmesi için kullanılıyor. Burada düz ve duvar hizasında biten bir birleşim istendiği için fuga profil bunun için uygun oluyor.
Fuga profillerini incelediğim bölgede daha doğrama kasaları takılmamıştı ve kapının olduğu yerler katmanlaşmaların incelenmesi için çok uygundu.
Şantiye Stajı 19. Gün 19.08.16
Sondan önceki gün şantiye alanında geçireceğim son gün olacaktı çünkü son gün için İstanbul'a dönmem gerekiyordu. şantiyenin genelinde daha önce gözlemlediğim işlerin ne kadar ilerlediğine bakmaya çalışarak geçti. Yani gün içinde ilerleyiş hızı pek de fark edilemeyen işlerin süreç boyunca aslında nasıl da aynı anda halledilebildiğini gördüm.
Saha gezisi.
Çelik strüktür ve betonarme yekpare gözükmesi için aynı renge boyanıyor.
Peyzaj kararlarının alınması için dışarıdan bir ekip geldi. Yeni eklenecek binaların olduğu noktalardaki ağaçların olabildiğince fazlası kurtarılmak istense de bu malesef mümkün olamıyor.
Kesilecek ağaçların kağıt üzerinde işaretlenmesinden sonra dışarıda ağaçları 'gerçekten' işaretlemek işi bana ve Sinan Bey'e düştü. Planda binanın altında kalan ağaçlar dışında makinaların manevra mesafesi içinde kalabilecek ağaçları da işaretledik. Bu safhada duygusal olarak ağır bir deneyim atlattım.
Şantiye Stajı 20. Gün 20.08.16
Şantiye stajının son gününü sahada geçirmedim ve ENKa projesinin giriş kısmında ve toplantı odalarında yer alacak aydınlatma armatürlerinin seçilmesi için Arzu Hanım ile birlikte HAAZ'a gittim. Aydınlatma günümüzde kurumsal firmaların, otellerin , ofislerin en önem verdiği dekorasyon malzemelerinin başında geliyor.
Ana giriş holünün ve danışmanın olduğu kısmının sadece oraya gelecek aydınlatma uzun bir asma aydınlatma olacağı için yüksek ve boş bırakıldığını öğrendikten sonra buraya seçilecek armatür konusunda daha da heyecanlandım.
Bu konu ile daha önceden pek bir fikrim olmamasına rağmen günün sonunda hangi tasarımın 'daha çok Tom Dixon' hangisinin 'biraz daha Foscarini' olduğunu ayırt edebilir konuma gelmiştim.
HAAZ'daki aydınlatmaların yanısıra oldukça sıradışı mobilyalarla da daha çok ilgilenmek istemiş olsam da buna fırsat bulamadım.
Stajımın sonunda daha önce adını bile duymadığım konular hakkında ne kadar çok şey öğrendiğimi , bildiğimi sandığım şeylerin bazılarının yanlış olduğunu ve aslında tasarım konusunda teknik olarak keşfedilecek ne kadar çok şey olduğunu düşünüyordum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)